Teleskoplar hakkındaki ilginç bilgiler nelerdir?

Teleskoplar uzaktaki nesneleri büyütmekle kalmaz, aynı zamanda insanların gama ışınları, X-ışınları, ultraviyole ışınları, kızılötesi ışınlar, mikrodalga sinyalleri ve radyo dalgaları da dahil olmak üzere ışık spektrumunun görünür ışığın ötesindeki kısımlarını da  görmesini sağlamaktadır

Bilinenin aksine gerçekte Galileo teleskopu icat etmemiştir; Ancak, gece gökyüzünü incelemek için metodik olarak teleskopu kullanan ilk kişi oldu. Hollandalı gözlük üreticisi

Hans Lippershey (1570–1619) 1608’de optik teleskopu icat etmiştir.

Teleskoplar üç ana işlevi yerine getirir : Işığı toplama, ayrıştırma ve büyütme.

Bir teleskopun ne kadar iyi performans gösterdiğinin belirlenmesinde en önemli faktör, diyafram veya teleskopun merceğinin veya aynasının çapıdır. Diyafram açıklığı, görüntülerinin parlaklığını ve keskinliğini belirler.

Dünyanın en pahalı teleskopu, 2.1 milyar dolarlık Hubble Uzay Teleskobu (HST) idi. Yerine, 2018 yılında lansmanı yapılan Webb teleskopunun 8,3 milyar dolara mal olduğu tahmin ediliyor.

Hubble Uzay Teleskobu’nun halefi, 2020’de uzaya fırlatılması planlanan James Webb Uzay Teleskobu kızılötesi gözlemleme yapacak. 6.5 metrelik bir aynaya sahip olacak ve bu sayede son derece yüksek çözünürlüğe sahip kozmik görüntüler elde edilebilecek.

Üç temel teleskop tasarımı vardır: refrakter, reflektör ve katadioptrik. Bir refrakter teleskobu, ışığı toplamak ve yoğunlaştırmak için önde büyük bir merceğe sahiptir. Bir reflektörlü teleskop bunu yapmak için bir ayna kullanır. En küçük teleskoplar refrakter teleskoplardır. Hemen hemen tüm büyük teleskoplar reflektördür. Katadioptrik teleskoplar, ayna ve lenslerin birleşimidir ve en modern tasarımdır.

Teleskopun icat edilmesinden önce astronomlar yıldızları incelemek için usturlap, oktant ve armillary küresi dahil olmak üzere  birçok farklı enstrüman kullandılar.

İlk çıkan teleskopları astronomlardan daha çok ticaret gemileri, tüccarlar ve askeriye satın aldı. Amaçları rakiplerine karşı üstünlük sağlamaktı. Özellikle yaklaşan gemileri görmek için onları kullandılar.

Modern gökbilimcilerin çoğu, teleskopları bilgisayarlarla uzaktan çalıştırarak kontrol ederler ve nadiren teleskopun göz merceğinden bakarlar.

“Teleskop” kelimesi, “uzak” anlamına gelen “tel” ve “bakmak ya da görmek” anlamına gelen skopein kelimesinden gelmektedir. 1611 yılında Yunan matematikçisi Giovanni Demisiani tarafından Galileo’nun enstrümanlarından biri için bu kelimeyi bulmuştur. Galileo yaptığı cihaz için başlangıçta “perspicillum” terimini kullanmıştır.

Stephen Hawking “Bir zaman makinem olsaydı, gençlik yıllarında Marilyn Monroe’nun yanına veya teleskopunu gökyüzüne çevirirken Galileo’nun yanına giderdim” demiştir.

Hubble Uzay Teleskobu projesi, 1990 yılında uzaya fırlatıldı. Planlanandan yedi sene geç gerçekleşti ve bütçenin oldukça üzerine çıkılmıştı ancak gönderdiği bilgi ve resimler yayınlanan tüm astronomi belgelerinin yaklaşık % 25’ine kaynak oldu.

Teleskoplar, bilim adamlarının evrenin yaşı olduğuna inandığı yaklaşık 13 milyar ışıkyılı uzaklığı görebilirler. Bu kadar uzağa bakmak, zamanda geriye bakmak demektir.

Hubble Uzay Teleskobu, şimdiye kadar yapılmış en üretken bilimsel cihazdır. Bir okul otobüsü ile aynı boyutta ve Dünya’da iken 11 ton ağırlığındadır.

Hubble Uzay Teleskobu, sadece gökbilimcilerin evrenin yaşını belirlemesini sağladığı için değil, aynı zamanda bilim adamlarının evrenin genişlemesini hızlandıran bir enerji olan karanlık enerjiyi keşfetmelerini sağladığı için devrimci bir cihaz oldu.

Hubble Uzay Teleskobunu uzak nesnelere hedeflemek, bir lazer ışığını 320 km uzakta olan bir madeni parayı işaretleyecek şekilde elle sabit tutmaya benzer.

10 Mart 2013 tarihinde, South by Southwest (SXSW) (Güneybatı Güneybatı) astronomi festivaline 526 kişi katıldı. Festivalde NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nun sunumu yapıldı. Bu konferans en fazla astronomun katıldığı astronomi konferansı olarak Guinness Dünya Rekorlar kitabına girdi.

Very Large Array (VLA), Amerika’nın New Mexico eyaletinde bulunan bir radyo astronomi gözlemevidir. VLA, Jodie Foster ve Matthew McConaughey başrollerini oynadığı Contact (Mesaj) (1997) ve başrolünü Christian Bale’in oynadığı Terminator Salvation (Terminatör 4 – Kurtuluş) (2009) adlı filmlerde dahil olmak üzere birçok kez yer aldı.

E-ELT – The European Extremely Large Telescope (Avrupanın Aşırı Büyük Teleskopu) , 2024 yılında tamamlandığında dünyanın en büyük (ve en ilginç isimli) teleskopu olacak. Şu anda Dünya’nın en büyük teleskopu Hawaii’nin Otuz Metre Teleskopu’nu geride bırakacak. E-ELT, 39 metrelik bir ışık toplayıcısına sahip olacak. Şili’nin Atacama Çölü’ndeki Cerro Armazones’ın tepesinde inşa edilecek. Tamamlandığında 1,4 milyar dolara mal olması bekleniyor.

ALMA – The Atacama Large Millimeter/submillimeter Array (Atacama Büyük Milimetre/Milimetre-altı Dizisi), dünyanın en büyük interferometre teleskopudur (Array kelimesi birlikte çalışan bir dizi teleskopu ifade etmektedir). Bugüne kadarki en uzak su gözlemlerinin fotoğraflarını çekmiştir.

Şili’deki Paranal Gözlemevi’ndeki The Very Large Telescope (Çok Büyük Teleskop), 8.2 metrelik bir interferometre teleskopudur. Bir ekstrasolar gezegenin görüntüsünü yakalayan ilk teleskop olmuştur. Aynı zamanda, astronomlarının şimdiye kadar bulduğu gün batımı sonrası kızıllık içindeki en uzak gama ışını patlamasını yakalamıştır.

Yerli Hawai halkı için kutsal bir yer olan Mauna Kea Yanardağı’nın eteklerinde 13 tane teleskop vardır. 2015 yılında, Hawaii Valisi David Y. Ige, bir başka teleskop olan 18-katlı

Otuz Metre Teleskopu (TMT) nun da Mauna Kea Yanardağı’nda inşa edileceğini duyurduğunda tartışmalara yol açtı. Teleskopun 2020’lerde faaliyete girmesi bekleniyor.
Dünyanın en büyük kızılötesi uzay teleskobu, 3.5 metre ana aynasına sahip Herschel’dir. 2009 yılında fırlatıldı. Galaksi kümelerinde yıldız oluşumunu gözlemledi, güneş gibi sona erecek yıldızlarda suyu elde etmek için gerekli bir molekülü belirledi ve büyük ölçekli bir kozmik toz ölçümü gerçekleştirdi.

(ELT) – Extremely Large Telescope (Son Derece Büyük Teleskop) bir tür teleskopun adıdır. Mevcut veya yakında kurulacak olan ELT’ler arasında 1) Avrupa Aşırı Büyük Teleskop (E-ELT), 2) Otuz Metre Teleskop (TMT), 3) Dev Magellan Teleskopu (GMT), Büyük Binoküler

Teleskop (LBT) ) ve Gran Telescopio Canarias (GTC) bulunmaktadır.
Hubble Uzay Teleskobu, 1990 yılında faaliyete başladığından beri, 3 milyar milin üzerinde seyahat etti ve 1.2 milyondan fazla gözlem gerçekleştirdi. Yeryüzü’nün 340 mil üzerinde, 17.900 mil hızla yörüngede hareket etti. Eğer bir araba bu kadar hızlı hareket etse idi,

Amerikanın bir ucundaki sahilden, diğer ucundaki sahile ulaşması 10 dakika sürecektir.
Teleskop gözlemlerine dayanan ilk yayınlanmış bilimsel çalışma, Galileo’nun 1610’da yayınladığı kitabı “Sidereus Nuncius” ya da diğer adıyla “Starry Messenger” dır. Kitap Galileo’nun Ay, önceden gözlemlenmemiş yüzlerce yıldız ve Jüpiter’in Medicean yıldızları (ya da uyduları) hakkındaki gözlemlerini detaylandırmaktadır. Ayrıca kitapta Ay ve takımyıldızların 70’den fazla çizimi ve şemaları yer almaktadır.

1637’de Rene Descartes teleskopu şöyle anlatıyor: “Görme duyumuzu atalarımızın hayal gücünün çok ötesine taşıyan, bu harika araçlar, teleskoplar ile, daha derin ve daha kusursuz bir doğa anlayışına açılma dönemi başlıyor.”

Teleskop, Sanayi Devrimi’nin merkezindeki araçlardan biri olmuştur.

Teleskop sadece bilim değil, aynı zamanda felsefede de devrim yarattı. Spesifik olarak, teleskoptan önce doğa araştırmaları üzerindeki otorite din ve insanların görüşleri idi.

Teleskop bu otoritenin insanlardan cihaz, araç ve gereçlere geçmesini sağladı. Aynı zamanda insanın kökeni, evrendeki yeri, din ile ilişkileri ve geleceğinin yörüngesi gibi sorularda da devrim yaratmıştır.

Katolik Kilisesi, Kutsal Günler ve Paskalya’nın belirlendiği takvimin astronomik temeli nedeniyle astronomi alanında tarihi bir ilgiye sahip olmuştur. Kilisenin, İtalya’daki Vatikan Gözlemevi’nde bulunan kendi teleskopu bile vardır. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde Mount Graham Uluslararası Gözlemevi’nde de bir teleskop işletmektedir.
Antik Yunanlılar ve İslam alimlerinin zamanından beri mercekler bilinirken, 13. yüzyıla kadar Avrupa’ya ulaşmamıştır. Bilinmeyen nedenlerden dolayı, teleskoplar 17. yüzyıla kadar icat edilmemiştir.

Hubble Uzay Teleskobu binlerce resim çekmiştir, ancak muhtemelen en ünlü görüntü “Pillars of Creation” (Yaratılış Sütunları) olarak adlandırılmaktadır. Sütunlar uzak Kartal Bulutsusu’ndaki geniş gaz ve toz bulutlarıdır.

Bir teleskopun aynası veya merceği kadar önemli olan bir diğer etken teleskopun monte edildiği yöndür. John Hadley (1682–1744), bir astronomun iki eksen boyunca nesnelerin hareketlerini izlemesini sağlayan altitude-azimuth dayanağı adı verilen şeyi icat etmiştir.

2015 yılında NASA’nın Kepler teleskopu, şimdiye kadar keşfedilen en dünya benzeri gezegeni buldu. “Dünya 2.0” olarak adlandırılan potansiyel olarak su bulunan bu gezegen,

Dünyamızdan 1,400 ışıkyılı uzaklıktadır.

Dünyanın en büyük radyo teleskop çanağı, Porto Riko adasında Arecibo’da bulunan ormanlık bir alanda yer almaktadır. Çanak yaklaşık 304 metredir. Radyo teleskopları çok büyüktür, çünkü bir radyo sinyalinde, ışık hüzmesinde olduğu kadar fazla bilgi yoktur.
Ultraviyole bir teleskop, güneş ve yeni oluşan yıldızlar gibi ultraviyole (UV) ışık yayan nesneleri incelemek için kullanılır. Dünya’nın ozon tabakası yeryüzüne ulaşan çoğu UV ışınını engellediğinden, çoğu UV teleskopu uzaydaki yapay uydulara monte edilir.

“İlk Işık” ifadesi, yeni bir teleskopun gökyüzüne ilk defa bir nesneyi hedef aldığı anı ifade eder.

Hubble Uzay Teleskobu, görünür, ultraviyole ve kızılötesi ışıktaki nesneleri gözlemleyebilir. NASA’da bulunan gökbilimciler, yerden telsiz sinyalleri aracılığı ile Hubble’ı kontrol etmektedirler.

Bir Cevap Bırakın

E-mail adresiniz yayınlanmamaktadır.